Bir önceki Çatalca yazımda biraz hayal kırıklığı vardı. Ama bu yazım hayallerimin de ötesinde olan sahillere gelsin.
Daha yakın diye gittiğimiz İnceğiz mağarası ve Gökçeali köyünden sonra yine havanın güzel olduğu bir hafta sonu bu sefer biraz daha uzağa, Çatalca’nın Karadeniz tarafına gitmeye karar verdik. Aslında çok da uzak değil yarım saat fark ediyor, üstelik araba yolu bir süre sonra çevre yolundan ayrılıp ağaçların arasında, hafif virajlı, bir şerit gidiş bir şerit dönüş olan çok güzel bir yola dönüşüyor. Akşamları belki biraz zor olabilir ama hava aydınlıkken gidip dönmek oldukça rahat.
Bir önceki yazımda söylediğim gibi aradığımız şey yine aynıydı: Sandalyelerimiz ve kahvemizle oturabileceğimiz, insanların çok olmadığı, ferah ve güzel bir yer. Bu sefer başardık ve böyle bir yer bulduk.
Sahil olarak Çatalca’da çok seçeceğiniz var ve hepsinin uzaklığı da neredeyse aynı. Karaburun, Evcik, Yalıköy bunların en bilineni. Bizim gittiğimiz yer ise Ormanlı. Tabii şu an boş diyorum ama Eylül sonu olmasının ve denize çok girilemeyecek bir hava olmasının da bu boşluğa etkisi büyük. Birkaç arkadaşım yazın buranın aşırı kalabalık olduğunu söyledi, haberiniz olsun. Ama yine de siz de eğer sandalyemi, kahvemi alayım arkadaşlarımla rahat rahat oturalım diyorsanız bu mevsimde mutlaka sahilleri düşünün.
The World of Bili 